SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 770 >>

باب: من أهل حين استوت به راحلته.

28- Bineği İyice Doğrulduktan Sonra Kişinin Telbiye Getirmesi

 

حدثنا أبو عاصم: أخبرنا ابن جريج قال: أخبرني صالح بن كيسان، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنهما قال:

 أهل النبي صلى الله عليه وسلم حين استوت به راحلته قائمة.

 

[-1552-] Nafi'in naklettiğine göre İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bineği ayağa kalkıp tam olarak doğrulduğu zaman telbiye getirmişti."

 

 

باب: الإهلال مستقبل القبلة.

29- Kıbleye Yönelerek Telbiye Getirmek

 

وقال أبو معمر: حدثنا عبد الوارث: حدثنا أيوب، عن نافع قال: كان ابن عمر رضي الله عنهما:

 إذا صلى بالغداة بذي الحليفة، أمر براحلته فرحلت، ثم ركب، فإذا استوت به استقبل القبلة قائما، ثم يلبي حتى يبلغ الحرم، ثم يمسك، حتى إذا جاء ذا طوى بات به حتى يصبح، فإذا صلى الغداة اغتسل، وزعم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم فعل ذلك. تابعه إسماعيل، عن أيوب: في الغسل.

 

[-1553-] Nafi’ şöyle demiştir: "İbn Ömer r.a. Zul-Huleyfe'de sabah namazını kılınca devesinin eğerinin bağlanmasını emrederdi. Eğeri bağlanınca, devesi onu doğrulttuğu zaman ayakta olduğu halde kıbleye yönelir ve Harem'e varana kadar telbiye getirirdi. Harem'e gelince telbiyeyi bırakırdı. Zû Tuva'ya gelince sabaha kadar orada kalırdı  Sabah namazını kıldıktan sonra gusül abdesti alırdı. İbn Ömer, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'în de böyle yaptığını söylerdi."

 

Tekrar:  1554, 1573, 1574

 

 

حدثنا سليمان بن داود أبو الربيع: حدثنا فليح، عن نافع قال: كان ابن عمر رضي الله عنهما:

 إذا أراد الخروج إلى مكة ادهن بدهن ليس له رائحة طيبة، ثم يأتي مسجد ذي الحليفة فيصلي، ثم يركب، وإذا استوت به راحلته قائمة أحرم، ثم قال: هكذا رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يفعل.

 

[-1554-] Nafi' şöyle nakleder: "İbn Ömer r.a. Mekke'ye doğru yola çıkmak istediği zaman güzel kokusu bulunmayan bir yağ sürünür, sonra Zul Huleyfe mescidine gelip namaz kılardı. Daha sonra bineğine biner, bineği onu iyice doğrultunca ihrama girer ve: "Ben, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i bu şekilde yaparken gördüm" derdi."

 

 

AÇIKLAMA:     İlk anda akla gelen anlama göre telbiye getirmeyi bırakmıştır. Harem ile, Mescid-i Haram'ı kasdetmiş olmalıdır. Telbiye getirmeyi bırakmadaki amaç, tavaf vd. ibadetlerle meşgul olmaktır. Yoksa sadece telbiyeyi bırakmak istemiş değildir.

 

Zi Tuva, Mekke yakınlarında, bugün Zahir kuyusu (Bi'ruzzahir) diye bilinen meşhur yerdir.

 

el-Mühelleb şöyle der: "Telbiye getirirken kıbleye yönelmek çok uygun bir davranıştır. Çünkü bu, Hz. İbrahim'in (a.s) davetine icabettir. Davete icabet eden kişi, davette bulunana arkasını değil, önünü döner. İbn Ömer, saçına bit düşmemesi için yag sürünmüştür. İhramlılık halini korumak için de kokusu bulunan yağlardan kaçınmıştır."